Gehl institute hakkında
Gehl Enstitüsü: Kamusal Yaşam Yoluyla Şehirleri Dönüştürmek
Gehl Enstitüsü, kamusal yaşamı tasarım, politika ve yönetişim için kasıtlı bir itici güç haline getirerek şehirlerin şekillenme şeklini dönüştürmeyi amaçlayan kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Enstitü, 2015 yılında, 1960'lardan beri insan merkezli şehir planlamasını savunan ünlü Danimarkalı mimar ve şehir tasarımcısı Jan Gehl tarafından kuruldu.
Gehl Enstitüsü'nün misyonu, insanların ihtiyaçlarına arabalardan veya binalardan daha çok öncelik veren daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler yaratmaktır. Enstitü, kamusal yaşamın, insanların başarılı olabileceği canlı ve kapsayıcı topluluklar yaratmanın anahtarı olduğuna inanıyor. Gehl Enstitüsü, insanların kamusal alanları nasıl kullandıklarına odaklanarak şehir liderlerinin, planlayıcıların, tasarımcıların ve politika yapıcıların şehirlerini nasıl iyileştirecekleri konusunda bilinçli kararlar almalarına yardımcı olur.
Gehl Enstitüsü'nün yaklaşımının temel ilkelerinden biri, yalnızca ulaşım veya ticaret için değil, insanlar için tasarlanmış yerler yaratmayı içeren "yer oluşturma"dır. Yer oluşturma, kamusal alanlara yönelik ihtiyaçlarını ve arzularını anlamak için yerel topluluklarla ilişki kurmayı içerir. Bu süreç, her mekanın kendine özgü karakterini yansıtan daha yaratıcı çözümlere yol açabilir.
Gehl Enstitüsü, şehir planlamasında veriye dayalı karar vermenin önemini de vurguluyor. Şehir liderleri, insanların parklar veya kaldırımlar gibi kamusal alanları nasıl kullandıklarına ilişkin verileri toplayarak, kaynakları nereye yatıracakları konusunda bilinçli kararlar alabilir. Bu yaklaşım, kamusal alana yapılacak yatırımların en büyük etkiyi yaratacakları alanlara yönlendirilmesini sağlamaya yardımcı olabilir.
Gehl Enstitüsü, araştırma ve savunuculuk çalışmalarına ek olarak, şehirlerin ilkelerini planlama süreçlerine uygulamalarına yardımcı olmak için danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Enstitü, New York City, San Francisco, Melbourne (Avustralya), Kopenhag (Danimarka) ve Sao Paulo (Brezilya) dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki şehirlerle çalıştı.
Gehl Enstitüsü'nün çalışmalarına bir örnek, New York Şehri Ulaştırma Bakanlığı (DOT) ile "NYC Plaza Programı" adlı bir projedeki ortaklığıdır. Program, yeterince kullanılmayan alanların insanlar için tasarlanmış canlı kamusal plazalara dönüştürülmesini içeriyordu. Gehl Enstitüsü, insanların plazaları nasıl kullandıklarına dair veri toplamak ve bu verilere dayalı iyileştirmeler yapmak için DOT ile birlikte çalıştı. Program, 2008'deki lansmanından bu yana oluşturulan 70'in üzerinde yeni halka açık plaza ile büyük bir başarı elde etti.
Gehl Enstitüsü'nün çalışmalarının bir başka örneği, Avustralya'nın Melbourne şehri ile "İnsanların Yerleri" adlı bir projedeki ortaklığıdır. Proje, kentsel tasarımcılar ve planlamacılar için daha insan merkezli kamusal alanlar yaratmalarına yardımcı olacak bir araç seti oluşturmayı içeriyordu. Araç seti, insanların ihtiyaçlarına arabalardan veya binalardan daha fazla öncelik veren sokakların, parkların ve diğer kamusal alanların tasarımına yönelik yönergeler içerir.
Gehl Enstitüsü'nün çalışmaları, dünya çapındaki şehir planlama uzmanlarından geniş çapta takdir gördü. 2019 yılında enstitü, şehir planlamasına yenilikçi yaklaşımı nedeniyle prestijli Curry Stone Tasarım Ödülü'ne layık görüldü. Ödül, her yıl tasarımı toplumsal değişim için bir araç olarak kullanan kuruluşlara veriliyor.
Sonuç olarak, Gehl Enstitüsü, kamusal yaşam ve yer oluşturmaya odaklanarak şehirleri dönüştüren yenilikçi, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Gehl Enstitüsü, insanların ihtiyaçlarına araba veya binalardan daha fazla öncelik vererek, şehirlerin herkesin gelişebileceği daha yaşanabilir ve sürdürülebilir topluluklar oluşturmasına yardımcı oluyor. Şehir planlamasına yönelik veri odaklı yaklaşımı, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde başarılı oldu ve kendi topluluklarını geliştirmek isteyenler için bir model görevi görüyor.
Çevrildi